Bazen susmanız gerekir. Aslında saatlerce, belki de günlerce anlatacaklarınız varken susmak. Anlatacak onca şey varken, susmak kaçıştır belki de. İnsanları seçmeniz gerekir. Anlatsam mı diye düşünmeniz icap eder, anlatsam anlar mı demeniz gerekir; işte birçok şey etken olmalı sizin konuşabilmeniz için. Bazen ansızın bir şey olur, sizi anlayacağını düşündüğünüz insanla karşılaşırsınız, işte bu dersiniz; onun da beklentileri farklıdır. Siz susarsınız. Sonra hiç kimse olmaz etrafınızda. İnsan her bildiğini, düşündüğünü hemen söylememeli diye düşünürken, siz duygularınızı yenmek bastırmak çabasındayken, zaman sizi yalnız kılar. Söylediğiniz her bir sözün başkasında yarattığı etkiyi bilmek arzusu sizi susturur. Anlatmak ki nasıl sanatsa, susmayı da erdemden saydırır. Hiç durmadan konuşan insanlar görürüz, hayatımızda elbet vardır. Aslında farkına varmadan duygu paylaşımı içindedirler. Dinlediğinizde mutlaka bir şey yakalarsınız. Bence olur olmaz şeyleri konuşmak, konuşmak sayılmaz ama herkes de duygu ve düşüncelerini anlatmanın bir yolunu buluyor. Evet, konuşmanın prensipleri olmalı, hele ki söz konusu duygularınızsa, gereği kadar ifade olmalıdır. İşte ne ise odur, ya kabul eder ya da susarsınız. Şüpheye düşmemek için bazen susmak gerekir. Bazen yanlış fikir sahibi söz söyler, doğruyu yanlış yapar, yanlışı doğru yapar. Bazen her şeyi unutup susarsın.